Pek çok modern Kore draması var ancak bu drama, modern yaşantıyla anayasal monarşiyi birleştiren ilk drama. Garip olan ise bu dizide geleneksellik ve modernlik iç içe. Tüm dikkatler Prens Shin’in üzerinde. Osan’da(Osan Seul’e 35 km uzaklıkta coğrafi bir birim) kurulan set için 1.5 bilyon(milyar) won harcandı. Bundan başka ne olabilirdi ki? Prens Shin’in odasına ileri teknoloji ürünü olan ev sinema sistemi ve onun filmdeki karakterini daha iyi yansıtması yönünden eski bir film oynatma makinesi kuruldu.
R:Bu yıl hiç falcıya gittiniz mi? (Fortune teller = Falcı kadın)
J.J.H: Falcıya gitmekten pek hoşlanmam zaten falcıya gitmeme gerek kalmadı, bu yıl her şey çok güzel gidiyor. Princess Hours sorunsuz bir şekilde başladı ve ben bu diziyle ilk kez en iyi rolümü oynayacağım. Son zamanlarda çok stresliydim ancak şuna inanıyorum ki, kişilerin geleceğini performansları belirler.
R: Şimdiye kadar rolünüz hakkında ne gibi tepkiler aldınız?
J.J.H: Yorumlar yarı yarıya. Beni destekleyen insanlara güzel düşüncelerinden dolayı teşekkür ediyorum. Desteklemeyen diğer insanlara da benim performansım hakkında dürüst yorumlar yaptıkları için çok teşekkür ederim.
R: Rolünüzü oynarken karşılaştığınız güçlükler neler oldu?
J.J.H: Bazı sahneler benim için hiç kolay değildi, özellikle duygu değişimlerini yaparken bunları hissettiğimi de göstermeliydim. Zaten genç bir aktör için de zıt duyguların değişimlerini kolayca ifade edebilmek zordur, benim için de böyle oldu. Başarmak zorunda olduğumda ya da istediğim çıkışı yakalamayı hedeflediğimde tecrübesizliğimi hissettim. Diğerleri kadar iyi olduğumu söylediklerinde bile performansım beni tatmin etmedi. Oyunculuğumu geliştirebileceğim özel okullar olduğunu duydum. O okullardan birine devam etmeyi deneyeceğim ve böylece oyunculuğumu ilerletebileceğimi düşünüyorum.
R: Bir modeldin. Modellikten aktörlüğe geçiş sırasında sıkıntı yaşadın mı?
J.J.H: Fotoğraf ve video çekimi tamamen birbirinden farklı şeyler. 3 yıllık modellik deneyimi fotoğraf çekimlerinde kendimden emin olmamı sağladı. Fotoğraf çekimleri sırasında duygularımı rahatça ortaya çıkarabilirken film çekimleri sırasında kendimi robot gibi hissediyordum. Şunun farkına vardım ki rol yapmanın en tabii yolu bile kendinizi kamera olmayan ortamda düşünmekten çok daha zor. Elbette diğerleri önceden benzer şanslara sahiptiler. Seyirciler daha çok görsel olarak memnun olmayı tercih ediyorlardı. Durum böyle olunca aktörler ve aktrisler modellik yapmış olan kişilerden seçiliyor ve onlar da daha popüler oluyorlar. Aslında bu çok yeni bir akımın başlangıcı.Ben de yeteneği ve isteği olan her modeli bu konuda destekliyorum.
R: Bugüne kadar boyunuzla ilgili herhangi bir zorluk yaşadınız mı?
J.J.H: Okuldaki lakabım Handyman (Elinden her iş gelen kişi, becerikli)’di. Boyumdan dolayı bana bu lafı takmışlardı. Çünkü boyum sayesinde her öğretmen ve öğrenci tarafından kolayca tanınabiliyordum. 22 yaşındayken boyum1.85 (6'1'') di şimdi ise 1.87 (6'2'').Her sabah, öğlen akşam gerinirim. Bunu işteyken bile yapmak çok kolay. Boyu ile ilgili sorunu olanlar bunu deneyebilir.
R: Peki Prens Shin’in oyuncağından hoşlanıyor musunuz?
J.J.H: Oyuncak makinelerinden( Bu makineler içinde pek çok oyuncak bulunan ve bozuk para ile çalışan makineler. Parayı atıp kolu çeviriyorsunuz ve oyuncağı yakalamaya çalışıyorsunuz.) oyuncak yakalamaya bayılırdım. Yakalama işinde oldukça usta sayılırdım. Bu yüzden okul zamanlarımda bu iş için çok fazla para harcadım.1000 won için üç tane şansınız vardı ve ben genelde 7-8 oyuncak yakalamayı başarırdım.(Cidden çok başarılı üç şans için en fazla üç yada dört oyuncak yakalanabilir.).Prens Shin’i oynamak hoşuma gidiyor bazı özelliklerimiz benziyor.
R: Formalite evlilikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
J.J.H: Gerçek aşk dışında bir amaç için yapılmış evliliklerden kesinlikle hoşlanmıyorum. Bir de evlenecek olan çiftler arasında çok fazla farklılık olmamalı bence yani benzer olmalılar.Üç yıldır kız arkadaşım yok.Gelecekte kız arkadaşım olacak kişi umarım bana benzer.
R: Yeun Eun Hye ile çalışmak güzel mi?
J.J.H: İkimiz de şu an sahneyi öğrenmekteyiz bu yüzden her ikimizin durumu da iyiye gidiyor. Zaman ilerledikçe Yeun Eun Hye gerçekten 'Chea-kyung' oldu bende Prens Shin, o şarkıcıyken sahip olduğu ‘babybox’ imajından kurtularak kendi imajına kavuştu. Önceden nasıl olduğunu bilmiyorum ama bence şu an harika görünüyor.
R: Sizin kişiliğiniz ile prensin kişiliğini kıyaslayacak olursak görüşleriniz neler olurdu?
J.J.H: Her birimizin kişiliğinde farklı taraflar vardır. Mesela ben diğerleri ile beraberken çok sempatik ve cana yakın bir insan olurum. Bununla birlikte eskiden zamanımın çoğunu evde geçirir, dışarı çıkmaktan hoşlanmazdım. Müzik dinlemek ve kitap okumaktan hoşlanırdım. Kişisel olarak şuna inanırım; herkesin kendine göre dünyası var. Bu dünyada da onları eğlendirebilecek şeyleri kendileri buluyorlar. Ben ve prens, dizinin başlangıcında birbirimize benziyorduk. O evde değilken dışa dönük birisiydi. Bununla beraber onun kalbini 'Chea-kyung' a yavaş yavaş açması diziyi götüren şey oldu. Prensin gerçekten 18 yaşında bir delikanlıya dönüşmesi harikaydı.
R: Aktör olmaya karar verdiğinizde ailenizin size tepkisi ne oldu?
J.J.H: Sekiz kişilik büyük bir aileye sahibim. Büyükannem ve büyükbabam da bizimle beraber yaşıyor. Bu yüzden ailem muhafazkardır.Kariyerimi değiştirip modellik yapmak yerine aktör olmaya karar verdiğimde kimse ağzını açıp bir şey demedi.Elbette üniversitede aktörlük ana dalını kazanınca bu fikir onlara hoş gelmeye başladı.Önceleri bir şeyler söylememiş olmaları önemli değil çünkü biliyorum ki onlar beni tvde görünce mutlu oldular.Bir gün annem bir posterim için benden imza bile aldı.
R: Senin rol model olarak gördüğün bir aktör var mı?
J.J.H: Her aktörün kendi stili var. Ben aktörlerle çalışabilmek için boş zamanlarımda filmler seyrediyorum ama aynı zamanda bir aktör seçip onu takip ettiğim zamanlar da oluyor. Bütün aktörlerden bir şeyler öğrenmek istiyorum. Bunu yapabilirim. Aktörlüğe başladığım zaman önceleri Jung Woo-sung benim favorim oldu. Zaten aynı kuşaktanız. Beni de bir gün birilerinin takip etmesini ve yolumdan ilerlemesini çok istiyorum.
Konu: Joo Ji Hoon'la Reportaj 
Çarş. Şub. 04, 2009 3:35 pm
